21 Mart 2010 Pazar

Roma Notları

Yazılarda değinmediğim ama bence önemli olan kimi noktaları es geçmemek gerek.

- Öncelikle çizgi roman tutkunlarına. İtalyan çizgi roman tutkunları için italyanca bilmemek işkence gibi. Bütün gazete bayiilerinde bir çizgi roman bölümü mevcut (hele Termini tren istasyonundakini görmelisiniz) ve çoğu bizde de olan ama bir kısmı olmayan ve insanda derin merak uyandıran ve de Julia gibi artık yayınlanmayan çizgi romanları görünce insan delirmiş gibi oluyor. Tex’in süper star muamelesi görmesi ise ayrıyetten sevindirici




- Müzelerdeki çoğu görevli ya yabancı dil bilmiyor ya da Berlusconi’nin köylüsü filan. Bu kadar mı kaba ve anlayışsız olur görevliler pes doğrusu. Sanki müzelere girince her şeye zarar verecekmişsiniz duygusu uyandırıyorlar insanda ve de bir o kadar da antipatikler.

- Trafiğin hep keşmekeş olduğu söylenir Roma’da ama ya bizim bulunduğumuz bölge bunun dışında ya da İstanbuldan sonra trafik hiçbir yerde sorun olarak gözükmüyor.

- Bir de trafik demişken, yayaya korkunç bir saygı var. Ya kanunlar ve cezalar ile (kesinlikle öyle olduğunu düşünüyorum) ya da insana saygı gereği. Kırmızı ışıkta bile karşıdan karşıya geçmeye kalksanız araçlar duruyor ve geçmenizi bekliyor. Siz geçmeden geçen olmuyor. Şaşırtıcı. Gerçi Avrupa’da hep böyle ama İtalya için hep farklı söyleniyordu.

- Bütün rehber kitaplarda hırsızlık üzerine çok şey var. İstanbul tecrübesi ile bunlarla karşılaşmak çok düşük olasılık.

- Yemeklerden önce mutlaka Bruschetta isteyin. Kızarmış sarımsaklı ekmek üzeri zeytinyağ ve domates. Ama mükemmel.


1 yorum:

  1. bruschetta yapıyorum ben evde, italyanlarınki gibi oluyo mudur bilmem ama harbiden lezzetli bişey. zaten zeytinyağı & domates & kekik üçlemesi geleceğe dönüş üçlemesi kadar güzel. birayı plastik bardakta vermeleri ise büyük gaddarlıkmış.

    YanıtlaSil